Evrenin Kaderi: Cornell ve Şanghay Jiao Tong Üniversitelerinden Çarpıcı Bulgular

Cornell Üniversitesi ve Şanghay Jiao Tong Üniversitesi’nden bilim insanları tarafından yürütülen yeni bir araştırma, evrenin kaderi hakkında çarpıcı bilgiler ortaya koyuyor. Çalışmaya göre evren, yaklaşık 7 milyar yıl içinde maksimum genişliğe ulaşacak ve sonrasında küçülmeye başlayacak. Bu süreç, nihayetinde evrenin tamamen çökmesine, yani “Büyük Çöküş”e yol açacak.

Bilim insanları, bu dönüşümün yaklaşık 33.3 milyar yıl sonra tamamlanacağını tahmin ediyor. Şu anda 13.8 milyar yaşında olan evrenin önünde, yaklaşık 20 milyar yıllık bir ömür kaldığı düşünülüyor.

Büyük Çöküş Nedir?

“Büyük Çöküş”, evrenin kaderini belirleyen en çarpıcı senaryolardan biridir. Evren, genişlemesine devam ederken bir noktada genişleme duracak ve ardından kütleçekim kuvvetleri baskın hale gelecek, evren kendi içine doğru çökmeye başlayacak.

Tersine bir “Büyük Patlama” olarak düşünülebilecek bu olay, tüm galaksilerin birbirine yaklaşması ve sonunda bir noktada birleşerek yok olması anlamına gelmektedir.

Evrenin Ölüm Tarihi Nasıl Hesaplandı?

Araştırmacılar, evrenin genişlemesini etkileyen karanlık enerjinin davranışlarını inceleyerek bu çarpıcı sonuca ulaştı. Karanlık enerji, evrenin genişlemesini hızlandıran ancak doğası halen gizemini koruyan bir güçtür.

NASA’nın tanımına göre evrenin yaklaşık yüzde 68 ila yüzde 70’i bu enerjiyle kaplıdır. Bilim insanları, karanlık enerjinin gelecekte nasıl değişeceğini modelleyerek evrenin kaderini tahmin edebilmektedir.

Son çalışma, Karanlık Enerji Araştırması (DES) ve Karanlık Enerji Spektroskopik Aracı (DESI) gibi projelerden elde edilen verileri analiz etti ve sonuçlar, evrenin 33,3 milyar yaşında çökeceğini ortaya koydu.

İnsanlık İçin Ne Anlama Geliyor?

Her ne kadar 20 milyar yıl uzak gibi görünse de, bu araştırma evrenin sonsuz olmadığına dair önemli bir kanıt sunmaktadır. Şimdilik endişelenmeye gerek yok, çünkü bu çöküş insanlık tarihinin yaşayacağı bir olay değildir. Ancak bu bilgi, kozmik evrimi ve evrenin doğasını anlamamız açısından büyük önem taşımaktadır.